520 |
|
|
|b The eminent representative of the modern Japanese literature, writer and translator, famous face of postmodernism, Haruki Murakami has started to play an important role in the national literature with his works since the begging of 1990s. The works of Haruki Murakami reflects a large period of Japanese way of thinking in the age of globalization. With his own specific direction of writing, he is one of the writers who have directly contributed to the development of the world postmodern literature, along with the Japanese literature. Introduced to the readers in 1982, the novel of “A Wild Sheep Chase” has laid the foundation of the postmodern style of Murakami. Combining the main characteristics of postmodernism such as chaos, synthesis, montage, collage, meta-story and etc., the novel links the alienation of an individual in the Japanese society to the nature of consumer culture and authoritarian-totalitarian regimes. Alienation, which is a characteristic for political ideology regimes aims at alienating individuals from the society, nature and from even themselves, their own true essence. The author has written down the process of a human turning into a post-human as a result of not tolerating to the pressures aiming to fit them into standardizing molds and depriving them from their differentiating characteristics. The unnamed hero of the novel, Boku looks for the meaning of the existence in his world that is full of questions. This search takes him back to the times before his birth. In order to find an answer, Boku looks for something to help him to leave the reality behind. As a result, he falls into a chaos, where people move in the directions that they have not chosen and do things that they do not desire, as well where the free will does not have any meaning.
|d Modern Japon edebiyatında önemli bir figür, yazar ve çevirmen, postmodernizmin önemli isimlerinden olan Haruki Murakami, 1980'lerin başlarından itibaren sanatsal çalışmaları ile ülke edebiyatında önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Murakami'nin çalışmaları, küreselleşme öncesinde Japonca düşünce tarzının önemli bir dönemini yansıtmaktadır. Murakami, Japon edebiyatının yanı sıra, dünyadaki postmodern edebiyatın gelişimini doğrudan etkileyen yazarlardandır. 1982 yılında okuyuculara sunulan “Yaban Koyunun İzinde” romanı, Murakami’nin postmodern tarzının başlangıcı olmuştur. Postmodernizmin kaos, karışıklık, sentez, montaj, kolaj, büyük hikaye gibi ana özelliklerini birleştiren romanda, modern Japon toplumunda insanın yabancılaşması, otoriter-totaliter rejimlerin ve tüketim kültürünün doğasıyla ilişkilendirilmektedir. Tüm politik ve ideolojik rejimlerin doğasında bulunan yabancılaştırma özelliği, insanı toplumdan, doğadan ve kendinden koparmayı amaçlamaktadır. Yazar, çalışmalarında insanları standart kalıplara sokarak, ayırt edici özelliklerinden mahrum etme baskılarına dayanamayan insanın yeni insana dönüşümünü kaleme almıştır. Romanın isimsiz kahramanı Boku, sorularla dolu bir dünyada varlığının anlamını aramakta ve bu arayış, onu doğumundan önceki döneme geri götürmektedir. Boku, yeni insanı mutsuzlaştıran bu durumun sebeplerini araştırmaya ve sorgulamaya koyuluyor. Sonuç olarak, insanlar kendilerinin seçmediği yönlere ilerlemekte, hiç arzu etmedikleri işleri yapmakta ve her zaman hissettiği gibi özgür iradenin hiçbir anlamının olmadığı bir kaosun içine yuvarlanmaktadır.
|